Çok oldu yazmayalı. Kelimelerim beni terk ediyor arada ve ben de bazen unutuyorum onları. Dünyadillerinde konuşamadığım zamanlarda anlaşılamıyorum; anlamıyorlar. O yüzden konuşmak, anlatmaya çalışmak yersiz bir çabadan öteye geçemiyor. Öyleyse susmak yeğleşiyor. Hem susmak da güzeldir...
Zaman ne de çabuk geçiyor. Aslında yılları sorun eden biri değilimdir. Yaşlanmak ya da bir yıl daha büyümek problem değil. Zaman -ve elbette ki yıllar- geçtikçe 'son'a biraz daha yaklaşıyorum. Ve ben hâlâ bu dünyadaki yerimi bulabilmiş değilim. "Dünya'ya neden geldim? Nereye gidiyoruz?" değil sorularım... Bir yer... Virginia Woolf, -özetle- "Kendine ait bir odası olmalı" diyor "insanın". Ait olmak hissi bana hep uzak olmuştur. Hem yollar güzeldir! Ben yollara âşığım. Ama bir 'yer'i olmalı insanın. Ait olmakla ilgisi yok bunun. Durduğu ve oradan insanları, şehri, kalabalıkları ve yalnızlıkları ve sesleri ve gölgeleri ve bulutları; en nihayetinde hayatı izleyebileceği bir yeri...
Ben, işte, o 'yer'i çok özlüyorum ve oraya ulaşamadan 'son'a biraz daha yaklaşmış olmak garip bir his. Oysa ben "Yaşlanıyoruz azizim." derken şaka yapıyordum ki! Biri koskocaman bir kahkaha patlatmış olmalı. "Gülmek güzeldir. İnsanın yüzünden keder kışını def eder." Bu da koca bir yalan sanki. Gülmek sahte de olabilir. E neden güler ki insanlar o halde? Ben bilmiyorum. Sen biliyor musun? Belki o biliyordur. I ıh, ben de bilmiyorum. Sus!
Düşüşümde yanımda olan krallarım, tanrılarım, perilerim ve gölgelerim ve karanlıklarım benimleler şimdi. Turuncu bir japon fenerinin loş ışığı altında tam 24 mumu üflüyoruz beraber. Mumlar sönüyor ve biz düşmeye devam ediyoruz. Sonsuz ve dipsiz ve bitmek bilmez bir düşüş... Burası benim ülkem. Burası benim 'yer'im belki de. Hoşgeldin!
Bir dilek tuttuk. Kalbimiz acıdı. Dilekler gerçekleşmez çoğunlukla, biliyoruz. Biz sadece beraber geçirdiğimiz vakitlerin tadını çıkarıyoruz. Ağzımda çikolata tadı var. Pasta güzelmiş. Teşekkür ederim.
Bu bir düşüş. Karanlık, dipsiz, bitmek bilmeyen bir boşluk ve bir düşüş. Burası benim ülkem. Yalnız değilim hem. Merak etme, üzülme benim için. Hem dedim, burası hep benim! Mutlu muyum?.. Değilim. Ama mutlu olmak zorunda da değilim. Huzurluyum ve hüzünlüyüm. İyiyim sayılır. Dert etme. Merak etme beni. Yalnız değilim. Yanımda, benimle beraber düşen ve sonsuza dek düşmeye devam edecek olan tanrılarım, kraliçelerim, perilerim, gölgelerim, karanlıklarım var. Ben yalnız değilim.
Birsürü yıl geçmiş...
Bir deli...
Bir düşüş...
Ama yalnız değil.
Huzurlu ve hüzünlü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder