9 Ekim 2011 Pazar
Zamane Seyyahı Delinin Güncesi: Bir Roman Denemesi vol. 4
Sonra bana da aynı şeyleri söyleyenler oldu. Ben de "Kesinlikle hepsi yanlış!" dedim onlara. Kimse anlamadı beni. Neden anlamadılar? Neden anlamadıklarını ben de bilmiyorum. Sadece üzülüyorum ve özlüyorum. Zaman hoyratça eserken birilerinin bizi görmesini istiyoruz beyazlar içinde rüzgârla ve yapraklarla dost ve arkadaş olmuş bir şekilde. Ama kimse görmüyor bizi bu uçsuz Kayıp Çocuklar Kenti'nde. Tek istediğimiz üzülmek. Çünkü üzülmekten başka yolumuz yok. Bundan kaçmak, kaçmaya çalışmak yersiz ve imkânsız. İmkânlarımızı sonuna kadar kullanıyoruz. Bizi görebilecek iki tane göze ihtiyacımız var -ki böylece bizler de var olacağız. Var olmanın yolu görmekten ve görülmekten geçiyor -bu herzaman için geçerli olmasa bile. Ve insanlar gelip geçiyor. Hepsini izliyorum ellerimle. Gözlerim görmüyor ve ayaklarım duyuyor ayak izlerini. Ayak sesleri yok. Hepsi süzülüyor havada. Ruh gibiler. Sadece ben görüyorum onları. Kendileri bile kendilerinden habersiz. Var olduklarının farkında değiller. Çünkü kendilerini bile görmekten acizler. Kendisini göremeyen bir tanrı var mıdır? Kendine bir aynadan bakamayan bir tanrı "Ben varım." diyebilir mi? Çünkü bir kedi sabahtan beri sokakta ağlıyordu ve hiç kimse onu bulamamıştı. O halde o kedi yoktu belki de. Ha? Saçma konuşuyorum, değil mi? Saçmalıyorum. Saçlarını özledim. Ve belki de susmalıyım... (Binlerce üç nokta var burda.) Susmak... (Binlerce üç nokta var burda.) Susuyorum... (Binlerce üç nokta var burda.) Ama... (Binlerce üç nokta var burda.) Hâlâ... (Binlerce üç nokta var burda.) Hâlâ konuşmak ist... (Binlerce üç nokta var burda.) İs...kir.pas.iz...istiyorum. Susmuyorum ama sana susuyorum. Su gibi ihtiyacım var sana. Peki, sen kimsin? Ben senim aslında. O halde ismini ver bana. Ben de sen olayım sonra. Ama dilersen her şey daha farklı olabilir. Dilersen ama, istersen. İstiyor musun? Ne kadar istiyorsun? Ve gerçekten istiyor musun? Emin misin buna? Kesin mi kararın? Sorular yoruyor mu seni? Yoruldun mu sen de? Yorgun musun benim gibi? Elini kaldırabilir misin yorgunluk hissetmeden, yorulmadan mesela? Ya da yürüyebilir misin "Ayaklarım acıyor" demeden? Bakabilir misin gözünü hiç kırpmadan? Yapamazsın. Ben yapamam mesela. Gözlerimi kırpmaya ihtiyacım var. Çünkü karanlığı da görmek istiyorum. Çünkü sen yoktun ve ben her gece ağlıyordum. Çünkü artık ağzımı açmak bile zor geliyordu bana. Çünkü kelimeler yoktu ve hepsi terk etmişti beni. Çünkü gözlerim ağrıyordu. Çünkü yenik düşmüştüm. Çünkü heryerim yara bere içindeydi ve içimde sen yoktu. Sensiz yaralar içinde kanıyordum. Kana kana seni içmek istedim. Oysa kanaya kanaya sensiz ağlıyordum. Çünkü sen yoktun ve gece olmuştu. Ve sen geceleri çok severdin.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
herkes uyuduğu için mi sevdi geceleri, yoksa hep geceleri ağladığının bilincinde değil miydi,
YanıtlaSilbilmiyorum.