11 Mart 2012 Pazar

Peki, Ya Sen Nereye Aitsin?

Bir teori ürettim! Geçerliliği konusunda Nikola Tesla ile uzun uzun sohbetler ettik ve bolca konyak ile suladık midelerimizi. Henüz kesin bir yargıya vardığımızı söyleyemem. Ama geleceği gayet parlak bir teori gibi görünüyor.
Anlatmaya başlayabilirim. Şöyle ki...

Ademoğulları, havvakızlarının akıllarının bir ucunda bir sorudur yankılanadurur uzunca zamandır: Ben nereye aidim?
Aidiyet mevzubahis olduğu zaman, bir yer, bir kişi ya da başka başka şeyler gelebiliyor akla. Ben bir müziğe ait iken, sen bir şehre ait olabilirsin. Belki de hiçbiryere ait olunabilir. Bu da mümkün.

Şimdi...küçük bir deney yapalım.
Dişlerini fırçalıyor musun? Fırçalamalısın. Ben fırçalıyorum. Tamam, bu konuya çok dikkat etmediğimi söyleyebilirim. Ama aksatmamaya çalışıyorum.
Diş fırçanın ve diş macununun nerede olduğuna bak şimdi. Deneyimiz bu. Gerçeği, bakmana gerek yok sanırım. Nerede olduklarını/durduklarını görmek için bakman gerekmiyor...
Neredeler?
Mesela diş fırçan ve diş macunun lavabonun hemen yanında biryerde olabilirler. Çoğu insanın öyledir, değil mi? Evet, öyle. Biliyordum. Bu, harika bir haber, biliyor musun? Çünkü sen oraya aitsin demek bu... Peki ya ben? Peki ya sen?

Benim hayatım boyunca ne diş fırçam ne de diş macunum lavabonun yanında biryerlerde oldu. Benim diş fırçam ve diş macunum herzaman çantamda oldu. Hayatımın uzunca bir bölümünü geçirdiğim ailemin evinde de, hayatımdan birkaç yılı silen okuduğum şehirde de ve yolum düştüğü bütün yerlerde de hep çantamdaydılar; hiçbir zaman lavabonun yanına bile yaklaşamadılar.

Teorim bu işte:
Eğer diş fırçan ve diş macunun lavabonun yanında biryerdeyse, sen oraya, o eve, o yere aitsin demektir. Yok, hayır, bu iki küçük eşya çantandaysa eğer, sen hiçbiryere ait değilsin.

Böyle işte.
Nikola'nın selamı var çokça. Berry Joe uzun süredir uğramadı. Lhasa'ya mı gitti yoksa?
Bilmiyorum.